"Enter"a basıp içeriğe geçin

Osmanlı Ordusunun Çaldıran’a Hareketi

Yavuz Sultan Selim için asıl sıkıntılar, Safevi sınırlarını geçtikten sonra iyice tahrip edilmiş arazide ilerleyiş sırasında baş gösterdi.

Uzun süre yol alınmasına rağmen Safevi ordusundan bir iz yoktu. Yiyecek sıkıntısı çok artmış ve bu sebeple asker özellikle de yeniçeriler sızlanmaya başlamıştı. Yavuz, birbiri ardına yaptığı divanlarda durumu değerlendiriyor, vezirlerin geri dönme yolundaki telkinlerine karşı direniyordu. Bu durum Yavuz’un çocukluğundan beri tanıdığı Karaman Beylerbeyi Hemdem Paşa’yı idam ettirmesine yol açtı. Böylece Safevi meselesini kesin halletme kararlılığında olan Yavuz, muhaliflere gözdağı vermiş oldu (Emecen, 2009, s.409’dan düzenlenmiştir).

Çaldıran Ovası’nda iki taraf karşı karşıya geldiğinde Yavuz Sultan Selim; ordusunun top arabaları, yeniçeri ve azeblerce sıkı şekilde korunan merkezinde yerini almıştır.

23 Ağustos 1514 günü yapılan savaşta Osmanlı ordusu, devreye sokulan toplar ve tüfekli yeniçeri birliklerinin etkisiyle Şah İsmail’in atlı süvarilerini dağıtmıştı. Şah İsmail’e üstünlük sağlayarak Tebriz’e giren Yavuz, burada adına hutbe okutmuştur. Şah İsmail’in Horasan’dan Tebriz’e zorla getirdiği tüccar, sanatkâr ve ilim insanlarını İstanbul’a göndermiştir.

Çaldıran Zaferi, Anadolu tarihinde bir dönüm noktası olmuş bu zaferle Doğu Anadolu tamamen Osmanlı topraklarına katılmıştır. Böylece doğudan gelecek tehlikelere karşı Anadolu güvence altına alınmış; Irak, İran ve Kafkasya gibi bölgelerin fethinde kolaylık sağlanmıştır. Ayrıca Osmanlılar Tebriz-Halep ve Tebriz-Bursa İpek Yolu’nun kontrolünü de ele geçirmiştir. Çaldıran’dan sonra Yavuz, Doğu Seferi sırasında Osmanlılara karşı düşmanca tavır alan ve Şah İsmail ile iş birliği içinde olan Dulkadiroğulları üzerine 1515 baharında yürümüştür. Memlûk sultanına bağlı olan Dulkadir Beyi Alaüddevle, Turnadağ Savaşı ile bozguna uğratılmıştır. Böylece Dulkadiroğulları toprakları Osmanlı yönetimine geçmiştir.

Çaldıran Savaşı (Temsilî)
Çaldıran Savaşı (Temsilî)

İdris-i Bitlisi

Akkoyunlu Devleti’nde saray kâtipliği yapan İdris-i Bitlisi, Akkoyunlu Devleti’nin yıkılmasıyla İstanbul’a gelmiştir. II. Bayezid daha önceden tanıdığı İdris-i Bitlisi’ye resmî tarih yazıcılığı görevini vermiştir.

İdris-i Bitlisi (Temsilî)
İdris-i Bitlisi (Temsilî)

Yavuz Sultan Selim Dönemi’nde Doğu siyaseti hakkında danışmanlık yapan İdris-i Bitlisi, Çaldıran Zaferi’nden sonra güney ve doğu vilayetleri bölge halkının Osmanlı yönetimine geçmesinde vazife almıştır. Böylece Bitlis, Cizre, Siirt gibi yirmi beş yerleşim yeri barış yoluyla Osmanlı idaresine girmiştir. Yavuz’un Memlûklulara karşı yürüttüğü siyasette de görev alan İdris-i Bitlisi (Görsel 5.20), Urfa ve Musul’un Osmanlı idaresine geçmesini sağlamıştır (Bayraktar, 1991, s.53-60’tan düzenlenmiştir).

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir