"Enter"a basıp içeriğe geçin

Osmanlı’da İlk Bankacılık Girişimleri

Osmanlı Devletinde bankacılık öteden beri Osmanlı topraklarında kendi gereksinimlerini karşılamak ve dış ticaretini yürütebilmek için banka sermayesine ve teminatına ihtiyaç duyan dış devletler tarafından kurulmak ve geliştirilmek istenmiştir.

19. Yüzyılın ortalarına kadar parasal faaliyetler Galata Bankerleri’nin elinde idi. Ancak, Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı ülkelerle ilişkileri arttıkça ve ticaret batı türü bir mahiyet kazandıkça Galata Bankerleri vasıtasıyla kaynak bulma yolu da yetersiz hale geldi. Şüphesiz, yabancı para değişimi, borç verme ve maaşlar karşılığı verilen ödeme mektuplarının kırdırılması gibi esasta üç çeşit hizmet gören ve bir tür tüccarlık olan bu meslek, bankacılık işlevlerini yerine getirebilecek özellikte ve nitelikte bir faaliyet değildi ve 19.Yüzyılın ortalarında Osmanlı Devleti de dış borçlanma ve dış ticaret ilişkileri dolayısıyla bu ihtiyacı her zamankinden fazla duyuyordu.

Bu bağlamda, İngiltere, Osmanlı Devletinde banka kurma girişimlerine ilk defa 1836’da başlamış, 1838 yılında da İngiltere’nin Bursa Konsolosu “Reed, Irving and Company” adına bir banka kurulması önerisini getirmişti. İngilizlerin 1840 yılında “General Bank of Constantinoble” önerisi, aynı yıl Fransızların bir başka önerisi, 1842’de de İsveçlilerin “The Bank of Smyrna” önerisi Hükumetten izin alınamadığı için hayatiyet kazanamamıştı.

Bu arada, 1866 da faaliyete geçen, resmi kuruluşu da 1873 tarihli tüzükle gerçekleşen İstanbul Borsası da Osmanlı finansal piyasalarının hareketliliğine ve Osmanlı ekonomisinin Avrupa’ya entegrasyonuna bir kat daha hız kazandırmaktaydı.

Gerçekte, koordineli para politikası yokluğu, bankacılık ve diğer benzeri kurumların bulunmayışı gibi yapısal eksiklikler, 19.Yüzyılın başında Osmanlı ekonomisinin önündeki temel güçlükleri oluşturuyordu. Bu olumsuzluklar 1844 para reformları ve 1856 ve sonrasında kurulan modern bankacılık kurumu ile onarılmıştır.

Tanzimat (1839-1876) öncesinden gelen ve II. Mahmut’un (1808-1839) uzun yönetim döneminde cereyan eden savaşlar ve iç isyanlar sonucu doğan para sıkıntısı da Osmanlı yönetiminin bankacılık isteklerini ve bir devlet bankasına sahip olma arzusunu kabartan başka bir nedendir.

Bankacılık sektörü için finans piyasası yaratılmasında bir başka etken de “kaime’ler” olmuştur. Galata bankerlerine olan borçların yanı sıra, 1810’lardan beri kullanılan ve piyasadaki değeri hileli alaşımlar ve ağırlıkların eksikliği yüzünden itibari değerinin çok altında olan ve 1833-1839 yıllarında yeni basımlar sonucu tedavüldeki miktarları hızla artan beşlik (beş kuruşluk sikke) ve altılık (altı kuruşluk sikke) madeni paraların yarattığı enflasyonist soruna ilaveten, 1839-1840 yıllarında Osmanlı Hazinesince çıkarılan ve başlangıçta Hükumetin Galata bankerlerine olan kısa vadeli borçlarını ödemek için basılan (bir çeşit kağıt para-benzeri) kaime’ler, zamanla piyasada çok düşük değerlerle dövizle mübadele konusu yapılarak Osmanlı sistemini ve dış ticaretini kökünden tahrip etmiş, İmparatorluk dahilinde devlete ve dolayısıyla kamuya olan güveni sarsmıştır.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir